Türk toplumunun ve Osmanlı Devleti’nin kaderini değiştiren Mustafa Kemal Atatürk, Selânik’te, Koca Kasım Mahallesi, Islahhane Caddesinde üç katlı pembe boyalı bir evde dünyaya gözlerini açmıştır. (Bugün Aya Dimitriya Mahallesi, Apostolu Pavla Caddesi 75 numaralı evdir.) Bu ev Selânik Belediyesi tarafından Atatürk’e armağan edilmiştir. Halen müze olarak hizmet vermektedir. Atatürk bu evde Rumi 1296 yılında doğmuştur. Doğduğu ay ve gün kayıtlı değildir. Ancak annesi Zübeyde Hanım oğlu Mustafa’yı Erbain Soğukları sırasında doğurduğunu, aklında kaldığına göre bu tarihin 23 Aralık 1296’ya tekabül ettiğini söylemiştir. Bu tarih takvim farkı dolayısıyla 4 Ocak 1881 tarihine denk gelmektedir. Atatürk’ün annesi Selânik civarında Langaza’da tarım ve ticaretle meşgul olan Sofuzade Feyzullah Efendinin kızı Zübeyde Hanım’dır. Aile soyca Anadolu’dan Rumeli’ye iskân edilen Konya Karaman kökenli Konyar yörüklerinden gelmektedir.
Babası Ali Rıza Efendi, Kırmızı Hafız lâkabıyla tanınan, Ahmet Efendi’nin oğludur. Aile soyca Anadolu’dan Rumeli’ye geçmiş, orada önce Debre-i Bala sancağına bağlı Kocacık beldesine yerleşmiştir. Atatürk’ün dedesi ve amcasının taşıdıkları “kızıl” lakabından da anlaşılacağı gibi Rumeli’de yaygın olarak yerleşmiş olan Kızıl-Oğuz Yahut Kocacık Yörükleri, Türkmenleri soyundan gelmektedir. Aile muhtemelen 1830 dolaylarında Selânik’e yerleşmiştir. Ali Rıza Efendi burada 1839 dolaylarında doğmuştur. Onun Kızıl Mehmet Hafız isimli bir erkek, Nimet isimli bir de kız kardeşi olmuştur. Ali Rıza Efendi önceleri Selânik evkaf idaresinde sonra gümrük idaresinde çalışmış, 1876’da Asakir-i Milliye taburunda gönüllü subay olarak hizmet etmiş ve 1871 dolaylarında Zübeyde Hanımla evlenmiştir. Bu evlilikten olan üç çocuk (Fatma, Ahmet ve Ömer) küçük yaşlarda hayata veda etmişlerdir. Mustafa’dan sonra doğan Makbule (Boysan, sonra Atadan) yaşamış, Naciye ise 12 yaşlarında ölmüştür. Bu kısa bilgiden anlaşılacağı gibi, Atatürk mütevazı bir aileden gelmektedir. Onun bu özelliğinin ilerde halkın nabzını tutmasını bilmesinde, halkın eğilimlerini sezmesinde faydalı olduğuna şüphe yoktur. Onun bir halk çocuğu olmakla öğündüğünü yakınları ifade etmişlerdir.
ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK MİLLİ BAĞIMSIZLIK VE ÇAĞDAŞLAŞMA ÖNDERİ (HAYATI VE ESERİ)
Prof. Dr. Abdurrahman ÇAYCI Ankara-2002